Konusu gerçekten de birçok kitaptan farklıydı. İki tane hasta genci konu alan pek kitap görmüşlüğüm yok. Sanırım bu da kitabı beğenmemde büyük rol oynuyor.
Tam benlik bir kitaptı aslına bakarsanız. Ben de genellikle, bu kitap gibi yoğun duygular taşıyan kitapları severim. Bu yüzden yazar, okuyuculara bazı duygular hissettirme konusunda oldukça başarı yakalamış.
Yıldızların hastalık ile sağlık, ölüm ile yaşam arasına çektiği ince çizgi arasında gidip gelen iki gencin, sayılı günlerinde sonsuzluğu bulma hikayesi... Büyük küçük, herkesin okumasını tavsiye ettiğim bir kitap. Aynı zamanda aklınızda bir sürü soru işareti de bırakacak.
Sevilecek miyim? Hatırlanacak mıyım? Bu dünyada bir iz bırakabilecek miyim?
Mendillerinizi yanınızdan ayırmayın çünkü kitap bittiğinde hüngür hüngür ağlarken bulacaksınız kendinizi.
"Acı olmadan mutluluğun değerini bilemeyiz." - Augustus
''Bana niye öyle bakıyorsun ? ''
Augustus hafifçe tebessüm etti. '' Çünkü güzelsin. Güzel insanlara bakmaktan keyif alıyorum . ''
'' Beni tanımıyorsun bile.'' dedim. Konsolda duran kitabı aldım. ''Bunu bitirdiğimde seni ararım olmaz mı ? ''
''Ama cep telefonu numaram sende yok.'' dedi
''Kitabın içine yazdığından şüpheleniyorum.''
O şapşal gülümseme yüzüne yayılıverdi. ''Bir de birbirimizi tanımıyoruz diyorsun.''
''Sabırlı ol çekirge '' diye nasihat verdim. ''Aşırı istekli görünmek istemezsin.'' ''Evet o yüzden yarın dedim.''dedi ''Seni bu akşam yine görmek istiyorum ama tüm gece ve yarının büyük kısmını beklemeye razıyım.''''Kalp nerdeyse,yuva ordadır.''
'' Öyle bir zaman gelecek ki,'' dedim,''hepimiz ölmüş olacağız.Hepimiz. İnsanların var olduğunu veya türümüzün herhangi bir bir şey yaptığını hatırlayabilecek tek bir insan evladının bile kalmadığı bir zaman gelecek. Sizi beni bırakın,Aristoteles veya Kleopatra'yı bile hatırlayan kimse kalmayacak.Yaptığımız,inşa ettiğimiz,yazdığımız,düşündüğümüz,keşfettiğimiz her şey unutulacak ve tüm bunlar '' elimle herkesi kapsayacak bir hareket yaptım,'' boşa olacak.Belki o zaman yakındadır,belki de milyonlarca yıl uzakta ama güneşin çökmesinden sağ kurtulsak bile sonsuza kadar yaşamayacağız."
''Seni seviyorum ve doğru şeyleri söylemek gibi basit zevklerden kendimi mahrum etmeye pek meyilli değilim.Seni seviyorum ve sevginin boşluğa atılan bir çığlık olduğunu ve unutulmanın kaçınılmazlığını,herkesin ölüme mahkum olduğunu ve tüm çabamızın toza dönüşeceği bir günün geleceğini biliyorum ve güneşin elimizdeki tek dünyayı yutacağını da biliyorum ve seni seviyorum.''
''Dünya bir dilek gerçekleştirme fabrikası değil. ''
0 yorum:
Yorum Gönder