Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...
Son zamanlarda çok popüler bu kitabı, ben de okumasam olmazdı. Eminim siz de birçok yerde bu kitabın tanıtımlarını görüyorsunuzdur.
Kitabı beğendim. Gerçekten sürükleyici bir kitaptı. Bir oturuşta okudum da denebilir :) Beğendim beğenmesine de, sanki bir şeyler eksikti. Neyin eksik olduğunu, ben de tam kavrayamadım. Sanırım duygular biraz sığ geçilmiş.
Güzel karakterler, güzel bir konu ama bir şeyler oturmamış bir nedenden dolayı. Ama okuduğuma da memnunum aslına bakarsanız.
Başka bir arkadaşıma da okuttum. O da benimle aynı fikirde olduğunu söyledi. Bir şeylerin eksik olduğunu... Bir de arkadaşım kitabın sonunun çok tahmin edilebilir olduğu için sevmediğini söyledi. Ancak ben bu sorunu yaşamadım. Bence son da gayet uyumluydu. Sevdim hem de çok sevdim. Ama dediğim gibi dört dörtlük değildi ne yazık ki.
Konusu ise Lou'nin işten çıkarılması ve yeni bir iş aramasıyla başlar. Parası iyi olan bir bakıcılık işi bulur ve işe kabul edilir. Huysuz, sinirli ve hiç de cana yakın olmayan Will'in bakıcılığını yapmak istememektedir ama daha kazançlı bir iş bulamadığı için orada çalışmaya başlar. Kitabı okurken Will'in yerine koyacaksınız kendinizi ve onu anlamaya çalışacaksınız. Çekici bir sevgiliniz, geniş ve kaslı bir göğsünüz, macera ruhunuz, paranız, hayalleriniz ve yaşama ruhunuz var ama geçirdiğiniz bir kaza nedeniyle sakat kaldınız. Elinizdekiler birden uçup gitti. Ne yapardınız? Gerçek aşkın peşinden koşup hayata mı tutunurdunuz yoksa Will gibi, kendinizi ölümün pençelerine bırakmayı tercih mi ederdiniz?
0 yorum:
Yorum Gönder