29 Ağustos 2013 Perşembe

KUSURSUZ KİMYA / Kitap Yorumu

Gönderen Unknown zaman: 10:12
Yeni aldığım bu kitap da bir oturuşta bitti. Son zamanlarda popüler olan bu kitabı çok merak ediyordum. Okuduğum yorumlarda da iyi şeyler yazıyordu. Bir denemek lazım dedim. 

Bu da kötü çocuk ve iyi kızın aşkının geçtiği romanlardan aslında. Fazla mı klişe? Belki. Peki sıkıcı mı? Kesinlikle hayır. Konunun biraz fazla klişe olduğunun farkındayım. Ama bu tür kitapları seviyorum. Benzeseler de okurken sıkılmıyorum ve ne olacağını tahmin ettiğim halde merakla ve aynı hevesle okumaya devam ediyorum.  

ÖN YARGILARLA VE YASAKLARLA SINANAN AYKIRI BİR AŞK MASALI
Kitabın kötü çocuğu, sandığımız kadar kötü değil aslında; kitabın mükemmel kızı da, sandığımız kadar mükemmel bir hayat yaşamıyor. İki karakterimiz de bir kabuk örmüş üstüne. Görülmesini istediklerini yansıtıyorlar dışarıya. Peki bunu neden mi yapıyorlar? Tabi ki sevdiklerini korumak için...

Başta kitaba biraz gıcık olduğumu söylemem lazım. Besbelli bir ırkçılık var. Siyah ve beyazların farklı olduğuna inanan insanların yaşadığı bir ortam anlatılıyor. Ama sanırım kitap, bize böyle bir ayrımın olmadığına inandırmak istiyor. 


Bir şey daha var sanırım bahsetmem gereken. O da, kitabın içinde bolca gecen İspanyolca. Çok üzgünüm ama ben İspanyolca falan bilmiyorum. Yani ne yazdığını anlayamıyorum :( Bu da beni sinir etti. İnsan bir tercümesini yazar ya...


Tahmin edilebilecek bir konusu var aslında. Kötü çocuk, güzel kızla ilişkiye gireceğine dair bir iddiaya girer. Ama sonunda kıza gerçekten aşık olur falan filan olayı işte :) Etkilendiğim bir kitaptı. Bazen gözlerimi doldurdu bazen de boğazımda bir yumru oluşturdu. Yutkunmakla geçmeyen bir yumru... Acıklıydı bana kalırsa ve okumaktan gerçekten çok ama çok zevk aldım.


Sadece kitabın sonlarında atlanmaması gereken konuların es geçildiğini fark ettim. Böyle bir kitap, bunları hak etmiyordu açıkçası. Ortada açıklanmayan sahneler ve aklımızdaki cevaplanmayan sorularla bitti kitap. 


Tabi bir de kitabın son bölümü vardı. Ne yalan söyleyeyim işte o bölüme bayıldım :) Beni gerçekten gülümsetmeyi başardı :)) Bazı eksikleri vardı ama çok beğendim. Uzun zamandır beni bu kadar huzurla kaplayan bir son okumamıştım. Bence akıla gelebilecek en güzel sondu <3 Beni bolca duygusal duruma düşürdü -ki bu benim kitaplarda aradığım en önemli niteliklerden biridir.-



"Sen benim, sahip olabileceğim gelecek için her şeyi riske atmamı sağlayan tek kızsın."
"Bu kızı nasıl güldüreceğimi bilmek istiyorum. Onu ne ağlatır, bilmek istiyorum. Onun bana, kurtarıcı şövalyesiymişim gibi bakmasının nasıl hissettireceğini bilmek istiyorum."
Ne sanıyordu yani, geçmişi unutacağımı mı? Asla. Beni ben yapan, geçmişimdi.
"Ateşe yakın olmak, illa yanacağın anlamına gelmez chica."
Planlarımızı öpücükle mühürlemeden önce, Alex önümüze geçip boğazını temizledi. "Öpüşmek yok. Okul kuralları. Ayrıca o benim partnerim aptal. Senin değil."
"Dün gece öpüştük mü?"
"Evet."
"Çok akılda kalıcı değilmiş o zaman, hatırlamıyorum."
Güldü. "Şaka yapıyorum. Öpüşmedik. Öpüştüğümüzde hatırlayacaksın. Sonsuza kadar."

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Once Upon A Time Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review